Yeni Dünyanın Çocukları İndigo ve Kristal Çocuklar

scientists-ask-if-a-new-race-of-super-earthlings-are-being-born-1.jpg

Temel bir tanımlamayla başlarsak İndigo Çocuk, yeni ve olağandışı psikolojik nitelikler ve genelde görülmemiş davranış kalıpları sergiler. İndigo Çocuklar terimi bu çocukların çevresindeki aura renginden gelir. Aura renklerini görebilen Nancy Ann Tappe, 1982’de ‘Yaşamımızı Renk Yoluyla Anlama’ isimli bir kitap yayınladı. O bu kitapta bu çocukları İndigo Çocuklar olarak isimlendiriyor ve onlar hakkında bilgi veriyordu. Daha sonra Kryon isimli melek ABD’de yaşayan Lee Carroll’a kanallık yaparak önümüzdeki yıllarda oluşacak yeni dünya ve insanlık potansiyelini anlatıyordu; yeni düzeni kuracak “özel görevli” yeni çocuklardan bahsediyor ve bunları “İndigo” olarak adlandırıyordu.

Nancy Ann Tappe, dört farklı indigo tipinden bahseder ve her birinin bir amacı vardır:

1. İNSANCIL: Kitlelerle birlikte çalışacak olan insancıl indigolar yarının doktorları, avukatları, öğretmenleri, tüccarları, işadamları ve siyasetçileridir. Bu tip indigolara çoğunlukla hiperaktif tanısı konulur. Sosyaldirler ve her zaman herkesle dostça konuşurlar. Sakardırlar ve bazen frene basmayı unutup hızla duvara çarparlar. Onlar tek bir oyuncakla oynamayı bilmezler. Her şeyi ortaya döker ve sonra oyuncakların çoğunu hiç ellemeyebilirler. Onların gidip odalarını toplamalarını istiyorsanız, bunu kendilerine defalarca hatırlatmanız gerekebilir, çünkü dikkatleri kolayca başka şeylere kayabilir. Onlar odalarına gidip ortalığı toplamaya başlarlar, ama bu bir kitap dikkatlerini çekinceye kadar sürer. Sonra o kitabı alıp okumaya başlarlar, çünkü onlar birer kitap kurdudur.

2. KAVRAMCI: Kavramcı Indigo, insanlardan çok projelerle ilgilenir. Onlar yarının mühendisleri, mimarları, tasarımcıları, astronotları, pilotları ve subayları olacaklar. Onlar sakar değildir ve çocukken, çoğunlukla, çok atletik olurlar. Onların yönetme sorunları vardır, ve en çok yönetmeye çalıştıkları kişi, eğer oğlansalar, anneleridir. Kızlar babalarını yönetmeye çalışırlar. Eğer bunda başarılı olurlarsa, bu büyük bir sorun olabilir. Bu indigo tipi ergenlik çağında bağımlılıklara, özellikle de uyuşturucu haplara eğilim gösterir. Ana-babasının onun davranışlarını yakından izlemesi gerekir: ve o saklanmaya ya da “Odama girmeyin” gibi laflar etmeye başladığında, annesinin onun odasını araştırması gerekir.

3. SANATÇI: Bu indigo, diğerlerinden çok daha duyarlıdır ve genelde daha ufak tefektir. Onlar daha çok sanatla ilgilenirler, yaratıcıdırlar. Onlar yarının öğretmenleri ve sanatçıları olacaklar. Her neyle ilgilenirlerse ilgilensinler, onun yaratıcı yanında olacaklar. Eğer tıp alanına girerlerse, cerrah ya da araştırmacı olabilirler. Güzel sanatlar alanına girdiklerinde, yaratıcının yaratıcısı olurlar. Dört ila on yaşları arasında, on-beş farklı yaratıcı sanatı ele alabilir, biriyle beş dakika ilgilenip bırakabilirler. Bu yüzden, ressamların ve müzisyenlerin annelerine hep, “Aletleri satın almayın, kiralayın,” derim. Sanatçı Indigo beş-altı farklı müzik aleti de çalışabilir, sonra ergenlik çağına geldiğinde, onlardan birini ya da bir başka sanat dalını seçip onun sanatçısı olabilir.

4. BOYUTLARARASI: Onlar diğer indigolardan daha iri yarıdır, ve bir-iki yaşındayken onlara hiçbir şey anlatamazsınız. Onlar size, “Bunu biliyorum. Bunu yapabilirim. Beni rahat bırakın,” diyeceklerdir. Onlar dünyaya yeni felsefeleri getirecek olanlardır. Çok daha iri yarı olduklarından ve diğer üç tip gibi uyumlu olmadıklarından, zorbalık da yapabilirler.

wow-indigo-child-640x372.jpg

İndigo Çocuklar Dünya’ya bir dizi hücresel talimatla gelmektedir.

Bu talimatlar; kıskançlık, nefret, hatta hayatta kalmaya çalışma ya da korunma talimatı değildir. Bu çocuklar büyüdüklerinde, birer yetişkin haline geldiklerinde onların sözleri ve niyetleri insanlık için önemli olacaktır ve şu soruları soracaklardır: “Dünya’nın sorunlarına nasıl çözüm bulabiliriz, ve hep birlikte nasıl hoşgörülü bir aile olabiliriz? Sürekli savaşmış olan kabileleri nasıl bir araya getirebiliriz?” Bu çocuklar binlerce yıldır insanoğlunun aklına gelmemiş bu değişiklikleri kolaylaştıran liderler olabilirler. İndigolar bir savaşçı ruhuna sahiptirler, çünkü onların ortak amacı insanlığa artık hizmet etmeyen eski yaklaşımları ortadan kaldırmaktır. Onlar burada dürüstlükten yoksun yönetim ve eğitim sistemlerini ve yasal sistemleri ortadan kaldırmak üzere bulunmaktalar. Bunu başarabilmek için, onların kızgın bir mizaca ve ateşli bir kararlılığa ihtiyaçları var. Kendilerini farklı ve çoğunlukla dışlanmış hissederler. Okudukları sınıflarda çevrelerine bakıp yalnız olduklarını düşünürler ve birçok bakımdan da öyledirler. Adeta, sanki beyinleri daha hızlı çalışmaktadır ve diğer çocuklarla birlikte aynı sınıfta olmak sonsuz bir sabır gerektirir. Çoğunlukla, öğretmenlerinin o kadar ilerisindedirler ki söylenenleri kavrayabilmek için kendi titreşimleriniyavaşlatmak zorunda kalırlar. Bu onlar için zordur ve bu yüzden birçoğu öğretmen konuşurken gözlerini boşluğa dikip bakar.

İndigolar değişime eğilimlidirler

İnsanların değişime direnmeleri doğal bir şeydir. Ancak, indigolar buraya değişime eğilimli olarak gelmişlerdir. Dolayısıyla, onlar ilk başta sorun çocuklar ya da baş belaları olarak görülebilirler. Onlar sizin sahip olduğunuz şeyleri değiştirmeye başlamaktalar. Bu bağlamda anne-babalara büyük sorumluluklar düşüyor: Önyargılarınızı, eğilimlerinizi bu çocuklara geçirmeye çalışmayın, çünkü onlar bunlara inanmayacak ve onları kabul etmeyecektir. Çocuğunuzu kendinizden uzaklaştırmanın bundan daha hızlı bir yolu olamaz, çünkü onlar sizin kendilerine geçirmeye çalıştığınız önyargıları görecek ve sizin bilgeliğinize saygı duymayacaklardır. Eğer bu çocuklar sizden daha zeki iseler bundan korkmayın. Öğretmenler olarak sizin için zor olabilir ama, onların sizin sınırlarınızı aşmalarını bekleyin ve onları buna teşvik edin, ve bunu başarı ölçünüz olarak bilin. Bu çocukları onlara ayrılmış o küçük kutuya uydurmaya çalışmayın. Bunun yerine, onların ne kadar ileri gidebileceklerini görün. Kapıyı açın.Onlara meydan okuyun. Onları öncelerinden daha iyi olmaya teşvik edin. Bunu bir oyun haline getirin, çünkü onlar oyunlara bayılırlar. Sınırlar koyarken yaratıcı olun. Bu çocuklara, yetişkin sorumluluk vermeden onlar yetişkinlermiş ya da yaşıtlarınızmış gibi davranırlar. Onları büyüklük taslamadan ve küçümsemeden dinleyin , saygı gösterin. Eğer onları sevdiğinizi söyler, ama saygısızca davranırsanız , onlar size güvenmeyeceklerdir. Bir indigo çocuğu yüzünden ve gözlerinden hemen tanıyabilirsiniz, onlar çok yaşlı, derin ve bilge bir ifadeye sahiptirler.

İndigo Üstatlar buraya bir misyonla gelip şöyle diyor: “Biz bu gezegenin şu ya da bu yolla Tanrısal Dişi’ye geçmesine yardım edeceğiz. Biz bunu dünyaya gelip bir sevgi örneği oluşturarak yapacağız. Siz bize nasıl davranacağınızı öğreneceksiniz ve bunu öğrenirken birbirinize de sevgiyle davranmayı öğreneceksiniz.”

Kristal Çocuklar, İndigo Çocuklar’dan sonra dünyaya gelmiş olan yeni kuşaktır, çoğunlukla 1995’te ve o yıldan sonra doğmuşlardır. Yoğun, uzun ve dikkatli bakan iri gözleri vardır. Mıknatıs gibi çeken manyetik kişiliklere sahiptirler ve son derece sevecendirler. Çoğunlukla geç konuşmaya başlarlar. Çok müzik yönelimlidirler ve daha konuşmaya başlamadan önce şarkı söyleyebilirler. İletişim kurmak için telepatiyi ve kendi yarattıkları işaret dilini kullanırlar. Onlara otizm ya da Asperger sendromu tanısı koyulabilir. Sakin, tatlı ve şefkatlidirler, bağışlayıcıdırlar. Son derece duyarlı ve empatiktirler. Doğaya ve hayvanlara çok bağlılık duyarlar, şifacılık yetenekleri sergilerler, kristaller ve kayalar ile çok ilgilenirler.

Sık sık meleklerden, rehber ruhlardan ve geçmiş yaşam anılarından söz ederler. Son derece sanatçı ve yaratıcıdırlar. Vejetaryen yemeklerini ve meyve sularını “normal yiyeceklere” tercih ederler. Şaşırtıcı bir denge duygusuna sahip korkusuz araştırıcılar ve tırmanıcılar olabilirler. Bu çocuklar, İndigolar gibi son derece psişik ve duyarlıdırlar, ama onlar gibi savaşçı ruhlu ve öfkeli değil, mutlu, bağışlayıcı ve sakin yaradılışlıdırlar. Kristal Çocuklar içsel ve dışsal olarak çok güzeldirler; gözlerine bir kez baktığınızda, onlardaki Tanrısal sevgiyi ve bilgeliği görebilirsiniz. Onların auraları parlak ve harelidir; adeta içlerinden ışık saçarlar! Geçmiş yaşamlarından, uzak galaksilerden, barış ve sevgiyle ilgili derin içgörülerinden söz ederler.

Kristal Çocukların iki asıl niteliği vardır. Birincisi, onlar sizin çoğu zaman sihirli olarak göreceğiniz yeteneklerle son derece güçlüdürler. İkinci olarak, onlar daha düşük titreşimsel enerjilere karşı olağanüstü hassaslıkları ile son derece kolay incinirdirler/korunmasızdırlar. Kristal Titreşimli Çocukların çok – boyutlu iletişim yeteneği vardır. Onlar, sadece sizin düşüncelerinizi okumazlar, ayrıca daha önemlisi sizin kalbinizi de okurlar. Dünya üzerinde onların sayıları arttığı zaman, onlar arasında anlık iletişimler göreceksiniz. Onların kendi enerji anlayışları ve ışığı kendi varlıkları içinde kırma yolları, onlara psikokinetik yetenekler sağlar. Onlar, zihinleriyle eşyaları hareket ettirebilirler. Daha önemlisi maddeyi düşünceleri ile aradan zaman geçmeden yeniden düzenleyebilirler. Bizim için, bu oldukça eğlendiricidir, kendi eğlenceniz için büyük zihin güçleri olan uzaylıların dünyanızı ele geçirmesi ile ilgili hikayeler yaratmanız çok uzun zaman önce değildi. Siz şimdi bunun gerçek olduğunu keşfedeceksiniz, ancak onlar gerçekte sizin kendi çocuklarınızdır.

Kristal Titreşimliler çevrelerindekilerin kalplerindeki korkuyu kolayca hissederler. Onlar korkuyu hissettiklerinde ve bilinçsiz olarak güçlendirilmiş duygular olarak onu geri yansıttıklarında meydan okuma gelir. Bu, daha düşük titreşimli insanların garip reaksiyonlarına neden olur. Bu nedenle, bu Kristal Titreşimliler korkuyu dilemeden hafifçe yürürler. Bu korku geri yansıtıldığında, o tüm insanlığa zararlı olan reaksiyonlara neden olabilir. Bu nedenle, ilk gelen Kristal Çocuklar sığınaklarda gizlenirler. Onlar düşük profilleri kabul ederler ve genellikle yeteneklerini toplum içinde göstermezler. İlk bakışta bu onların uysal ve kibar/ılıman görünmelerine neden olur. Bunu onların güçsüz oldukları şeklinde yanlış yorumlamamak gerekir. İlk gelen Kristal Çocukların ebeveynleri onları gizlemeye ve güvende tutmaya çalışacaklar. Bu, insanlar korku için gereksinimlerini salıverdikleri zaman değişecektir. Kristal Titreşimli Çocukların fiziksel varlıklarında daha fazla ışık taşımalarına izin veren kristalin bir yapıları vardır. İlgileri olmayan şeyleri geri yansıtmalarına neden olan bu kristalin yapıdır. Güçlü oldukları için, onlar sadece ilgileri olmayan enerjileri geri yansıtmazlar, ayrıca o enerjiyi güçlendirirler. En az 150 yıl içinde bu nitelikler sıradan olacak, ancak bunları fiziksel formlarında ilk taşıyanlar hatırı sayılır meydan okumalar deneyimleyebilirler.

Kristal Titreşimli Çocuklar daha önce hiç görülmemiş sihirli niteliklere sahiptirler. Her şeye sevgiyle bakan, ve tüm düşüncelerimizi okuyabilen, hissettiğimiz her duyguyu hissedebilen; perdenin ötesini görebilen ve yalanlara, aldatmacaya kapılmadan konuşabilen varlıklardır. Kristal Çocukların doğal, ruhsal yetenekleri de yanlış anlaşılır -özellikle, telepati yetenekleri, çünkü bu yetenek çoğunlukla onların diğer çocuklardan daha geç konuşmalarına neden olur. Kristal Çocukların birçoğu geç konuşmaya başlar ve onların ancak üç ya da dört yaşında konuşmaya başlamaları seyrek görülen bir şey değildir. Ama, ana babaları bu sessiz çocuklarla iletişim kurmakta hiç zorlanmazlar. Ana babaları onlarla zihinsel olarak iletişime girerler; ve Kristaller söylemek istedikleri şeyi karşı tarafa iletmek için telepatiyi, kendilerinin oluşturdukları bir işaret dilini ve (şarkı da dahil) sesleri kullanırlar.

Sorun, tıp ve eğitim uzmanlarının, Kristallerin “anormal” konuşma kalıplarına sahip olduklarına hükmettiklerinde ortaya çıkar. Kristal Çocukların sayılarının giderek artması ve koyulan otizm tanılarının da artıp rekor sayıya ulaşması bir rastlantı değildir! Otizmin tanısal kriterleri çok açıktır: Otistik kişi diğer insanlardan kopuk bir halde kendi dünyasında yaşar. Otistik kişi diğeriyle iletişim kurmaya ilgi duymadığı için konuşmaz. Kristal Çocuklar ise bunun tam tersidir. Onlar geçmiş tüm kuşaklar arasında insanlara en bağlı, konuşkan, ilgili ve sokulgan olanlardır. Onlar ayrıca felsefidirler ve ruhsal olarak yeteneklidirler ve görülmemiş bir sevecenlik ve duyarlılık düzeyi sergilerler. Her ne zaman birisine bir şey yaptırtmaya kalkışsak, o bireye kendi irademizi dayatıyor oluruz. Bu nadiren işe yarar, ve hemen her zaman güç mücadeleleri yaratır. Bu özellikle, indigo çocuklar gibi son derece sezgisel bireylerle kurulan ilişkilerde geçerlidir. Hayvanlar gibi, onlar da sizin onları yönetme arzunuzun altında yatan korkuyu hissedebilirler. Onlar sizin “kazanma” girişimlerinize baş kaldırırlar, çünkü korkunuz onları korkutur. Onlar sizin dingin ve güvenli olmanızı isterler. Siz çocuklarınızı zorladığınızda, onlar güvensiz hale gelir ve korkarlar.

Yaşayan canlı bir varlık olan Dünya da kristalin şekle dönüşmek üzeredir. Gezegenin manyetik ızgara ayarlamaları hemen hemen bitmek üzeredir. Kryon’un Dünya üzerindeki manyetik ızgaraların hazırlanması ile ilgili çalışması bir kaç ay içinde tamamlanacak. Bu Dünya’nın daha yüksek frekansta titreşmesini kolaylaştıracak ve tüm insanların kendi gerçek güçlerini fiziksel formlarında tutmalarına yardım edecek. İlave olarak Kristal Çocukların yerlerini almalarına izin verecek. Bu kozmik olay enerjiyi set edecek ve Kristal Titreşimli Çocukların insan tekamülünde bir sonraki basamağı almaları için kapıyı açacak.

Son zamanlarda içinden geçmiş olduğumuz enerjideki değişimler nedeni ile, çoğumuz alışkın olmadığımız bu niteliklerden bazılarını geliştirmeye başladı. Bu değişimler, her birimizin içindeki Kristal Çocuğun uyanışından kaynaklanmaktadır. Titreşimlerimizi Kristal Çocukların titreşimine yükselttiğimizde biyolojik bedenimizde taşıyacağımız yüksek gücü taşıyabilmemiz için biyolojimizi değiştirmemiz gerekecek. Amerikalı bir medyum olan Steve Rother’a kanallık yapan “Grup”, bu kristalleşme sürecinin iki yolu olduğunu söylüyor: Bunlardan biri “OverLight” denilen bir süreçtir. Bu süreçte burada kalıp mevcut biyolojimizi yüksek titreşimlere uyumlamamızı sağlayacak. Geriye kalanlarımız ise bir dahaki sefere Kristal Çocuklar olarak enkarne olacaklar. Kristal Çocuklar, DNA’larının on-iki ipliği de tam birleşmiş olarak doğmaktalar.

Şu anda bu dünyada bulunan çocukları zor zamanlar beklemektedir, çünkü Kristal Titreşimli Çocuklara yer açmak için epey değişim gerekli olacaktır, bu değişimleri de İndigo’lar sağlayacaklardır. İndigolar, Kristal Çocukların gelebilmeleri için yolu açanlardır.

Mehmet Karaarslan

Aralık 2004 – Üçüncügöz Dergisi