Site icon Baykush.net

Sık Sık Hastalanmamıza Neden Olan 14 Hijyen Hatası

Erken yaşlardan itibaren temel hijyen kurallarına aşılanıyoruz. Dişlerinizi fırçalamanın, duş almanın, tırnaklarınızı kesmenin, yemeklerden önce ellerinizi yıkamanın ve temiz kıyafetler giymenin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz.

Ancak, hijyen kuralları burada bitmiyor. Birçoğumuz farkında olmadan kişisel hijyen konusunda hatalar yapıyoruz. Ne kadar temiz olduğunuzu düşünürseniz düşünün, bazı alışkanlıklar yarardan çok zarar verebilir ve bizi çeşitli enfeksiyonlara karşı savunmasız hale getirebilir.

Kişisel Bakımda Sık Sık Yaptığımız Hatalar

1. Hapşırırken veya Öksürürken Ağzınızı ve Burnunuzu Kapatmamak

Öksürürken veya hapşırırken ağzınızı ve burnunuzu kapatmak bulaşıcı hastalıkların yayılmasını önlemeye yardımcı olur.

Hastaysanız, mikropları diğer insanlara bulaştırmamak için evde kalmak en iyisidir. Ancak, dışarı çıkmanız gerekiyorsa, hapşırırken ve öksürürken ağzınızı elinizle değil bir peçeteyle veya dirseğinizle kapatın.

Bunu elinizle yapmanız tavsiye edilmez. Çünkü, virüsler ve bakteriler televizyon kumandasından, kapı kollarına, yemeklere ve tokalaştığınız diğer insanların ellerine kadar dokunduğunuz tüm yüzeylere yayılır.

Bir peçeteye hapşırdıktan ve öksürdükten sonra, peçeteyi çöpe atın, ellerinizi sabunla yıkayın veya bir el dezenfektanı kullanın.

2. Ellerinizi Çok Hızlı Yıkamak

Doktorlar, soğuk algınlığı, grip, virüsler ve diğer hastalıklara karşı en iyi koruma olarak el yıkamanın önemini sürekli tekrarlar.

Ancak, yapılan anketlere göre, insanların sadece yüzde 5’i virüs ve bakterileri öldürecek kadar ellerini yıkıyor. Dahası, yaklaşık yüzde 33’ü sabun kullanmıyor ve yüzde 10’u ellerini hiç yıkamıyor.

Ellerinizi hızlı bir şekilde yıkamak etkili değildir. Ellerimiz milyonlarca hastalığa neden olan mikroorganizmalarla enfekte olabilir ve tek bir mikroorganizma bile hastalığa neden olabilir.

Tuvaletten çıktınız, çöpü attınız veya yemek yediniz, kural hep aynı ellerinizi en az 20 saniye boyunca sabun ve suyla yıkamak.

Avuç içlerinizin arkasını, parmak aralarınızı ve tırnaklarınızın altındaki boşluğu yıkamayı unutmayın. Ellerinizi ılık suyla yıkamanız gerekli değildir, ancak sıcaklık rahatsa çoğu insan ellerini daha uzun süre yıkar.

3. Ellerinizi Yüzünüze Sürmek

Kendinizi ne sıklıkla yüzünüze dokunurken veya ellerinizi yüzünüzde gezdirirken yakaladınız? Bunu her yaptığınızda, yüzünüze kir ve toz taşıyorsunuz ve cildinizi geriyorsunuz.

Dermatologlara göre, tekrarlanan dokunma, yağ, kir ve ölü hücreleri cilde geri iterken gözeneklerin tıkanmasına ve yüzdeki döküntülerin artmasına katkıda bulunur.

Bu alışkanlıktan kurtulmak çok zordur, bu yüzden ellerinizi yüzünüzde gezdirmemeye dikkat edin ve yüzünüze dokunmadan yaşamanın başka yollarını bulmaya çalışın.

4. Egzersizden Sonra Yüzünüzü Silmek

Egzersiz yaptıktan sonra yüzünüzü yıkama alışkanlığı ferahlatıcı ve oldukça sağlıklı görünüyor. Bununla birlikte, antremandan önce yüzünüzü yıkamanız en iyisidir.

Terlediğimizde, yüzümüzü silme eğilimindeyiz, bu da yüzümüzdeki sivilcenin oluşmasını sağlayan kir, yağ ve çeşitli kalıntıları ovaladığımız anlamına gelir.

Egzersiz yapmadan önce yüzünüzü yıkayın. Böylece terledikten sonra cildinizde kir yağ ve çeşitli kalıntılar olmadığı için sadece su ve tuzu serbest bırakır, bu da cilt için güvenlidir ve cildinizin durumunu daha da kötüleştirmez.

5.Tırnaklarınızı Temizlemeyi Unutmak

Gün boyunca ellerinizi düzenli olarak yıkıyorsunuz, ancak lavabonun üzerinde ne kadar zaman harcıyorsunuz?

Birçoğumuz ellerimizi yıkama işlemini bitirmek ve hızla başka şeylere başlamak için acele ediyoruz. Bununla birlikte, özellikle tırnakların altını iyice yıkamak çok önemlidir.

Tırnakların altında biriken bakteri ve kir enfeksiyonlar için bir üreme alanıdır ve ellerinizi ağzınıza sokma alışkanlığınız varsa, mikroplar hızlı bir şekilde sisteminize girer.

6.Telefonu Yanınıza Alarak Tuvalete Götürmek

Birçoğumuz tuvalette bile telefondan ayrılamazlar. Belki bunu, ekranda ve daha sonra yüzünüzde kaç bakteri olacağını düşünmeden yapmış olabilirsiniz.

Ancak bu alışkanlığı en kısa zamanda bırakmak en iyisidir. Telefonlar, bir enfeksiyon kaynağı olarak tehlikeli bakteri ve virüslerin bir yatağıdır.

Çalışmalar, telefonda ortalama 17.000 bakterinin olduğunu ve bunun tuvaletten 10 kat daha fazla olduğunu göstermiştir.

Telefonunuzu tuvalete ve özellikle de umumi tuvalete götürmemeye çalışın. Ayrıca sifonu çekerken klozetin kapağını kapatın.

7.Makyaj Fırçalarını Yıkamamak

Makyaj fırçalarını temizlemek herkesin bildiği bir şeydir, ancak çok az insan yapar. Periyodik bir şekilde derin temizlik sadece birkaç dakika sürer, ancak cildinizi kir ve bakterilerden uzun süre uzak tutar.

Fırçaları yıkamazsanız, üzerlerinde cilde ciddi zarar verebilecek bakteri kümeleri birikir.

Makyaj fırçalarınızı sabun ve su ile yıkayın, daha sonra kurumaya bırakın.

Fırçalarınızı arkadaşlarınızla, aile üyelerinizle ve diğer insanlarla paylaşmayın, çünkü bu mikropları yayar ve enfeksiyonlara neden olur.

Ayrıca, fırçaları bir kozmetik çantasında veya torbada çok uzun süre saklamayın, çünkü bakteriler ısıda daha hızlı çoğalırlar.

8. Banyo Lifini Değiştirmemek

En son ne zaman banyo lifi aldınız? Bu soruya cevap veremiyorsanız, yeni bir life ihtiyacınız olduğunu güvenle söyleyebilirim.

Banyo lifleri bakteri, küf ve mantarın sıcak yataklarıdır. Her kullanımdan sonra, lifi tamamen kurumaya bırakın ve sık sık değiştirin.

Havlu bir bez kullanıyorsanız, her gün yeni bir tane kullanın ve yüzünüzü silmeyin. Bu cildinizin üzerini çok tahriş eder, kuruluğa, kızarıklıklara ve hatta apselere yol açar.

9. Kahve Sonrası Hemen Dişlerinizi Fırçalamak

Birçok kişi sık kahve tüketiminden dişlerin koyulaşabileceğini bilir, bu nedenle bir fincan kahveden hemen sonra dişlerinizi fırçalamak isteyebilirsiniz. Böyle bir alışkanlık sadece zarar verebilir.

Yüksek karbonhidrat ve şeker içeren bir yemekten en az 20 dakika sonra dişlerinizi fırçalamanız tavsiye edilirken, asidik bir ortam yaratan yiyecek ve içeceklerden sonra ağzınızı suyla çalkalamanız ve 30 dakika sonra dişlerinizi fırçalamanız tavsiye edilir.

Asidik gıdalar ağzınızdaki pH seviyesini düşürür ve orta seviyeye dönmeden önce biraz zamana ihtiyacınız vardır.

Asidik gıdalardan hemen sonra dişlerinizi fırçalamak diş minesini zayıflatabilir ve koruyucu tabakaya zarar verebilir. Böylece dişleriniz diş çürümesine ve diş eti hastalığına karşı daha hassas hale getirebilir.

10. Egzersizden Sonra Duş Almamak

Birçoğumuz, uzun bir maratondan sonra tereddüt etmeden duşa girmek isteriz, ama acelemiz yok deyip oyalanırız.

Vücüdunuzdan çıkan ter akne, tahriş ve diğer sorunlara yol açan sıkı dokuya kolayca yapışır. Bu yüzden her terlediğinizde, egzersiz yaptığınız kıyafetleri hemen çıkarmak çok önemlidir.

Egzersizden hemen sonra duş almak, bakterilerin ciltte kalmasına izin vermez. Cildin egzersiz ekipmanları ile temas ettiği bölgelere sırt ve göğüs gibi eğilimli yerlere özellikle dikkat edilmelidir.

11. Kulaklarınızı Pamuklu Çubuklarla Temizlemek

Kulak kirinin görünümünü beğenmeyebilirsiniz, ancak orta kulak boşluğunu tozdan ve diğer zararlı maddelerden korur.

Uzmanlar, yeme ve konuşma sırasında çenenin hareketinin eski kulak kirini gidermeye yardımcı olduğunu ve kulağın kendi kendini temizlediğini iddia ediyor.

Pamuklu çubukların kullanılması, kulak kirini kanal içine ve kulak zarının etrafına sıkıştırarak daha fazla iter.

kulaklarınız kirli ise, onları bir peçete ile temizleyin.

12. Ayak Tırnaklarını Çok Kısa Kesmek

Batık tırnaklar, tırnaklarınızı çok kısa kestiğinizde ortaya çıkabilecek birkaç sorundan sadece biridir.

Ağrı, iltihaplanma ve batık tırnaklardan kaçınmak için tırnaklarınızı her zaman düzeltin.

Tırnakların büyümesi için birkaç hafta bekleyin ve eşit bir şekilde kesmeye çalışın. Nazikçe kesilmiş tırnaklar, sizi altlarında gizlenebilen ve vücudun diğer bölgelerine yayılabilen mantar ve bakterilerden de koruyacaktır.

13. Diş fırçanızı Değiştirmeyi Unutmak

Birçoğumuz her kullanımdan sonra diş fırçasını yıkamaya alıştık, ancak fırçanın ıslak kaldığını umursamıyoruz.

Diş fırçası, küf ve bakteri için verimli bir ortamdır. Her kullandığınızda, hepsi ağzınıza girer, bu da kötü nefes ve diş eti hastalığına neden olabilir.

Fırçanızı yıkadıktan sonra, kalan suyu çalkalayın ve kuruyana kadar bir kapakla örtün.

Fırçayı zaman zaman tamamen kurumasını sağlamak için güneşe koyun.

Birleşik bir banyonuz varsa, diş fırçanızı tuvaletten en az 1,2 metre uzakta tutun.

Diş fırçanızı her 3 ayda bir değiştirin. Hastaysanız bu süreyi azaltın.

14. Havluları Tekrar Kullanmak

Banyo veya mutfak Havluları söz konusu olduğunda, bazen kullanım süresi dolduktan sonra bile kullanmaya devam ederiz.

Vücut sıvıları, mantar ve bakteri tüm bunlar kullanım sırasında havlularınızda kalır.

Banyo havlularını her 3 günde bir, el havlularını her 2 günde bir ve mutfak havlularını 1-2 kullanımdan sonra değiştirmeyi kendiniz için bir kural haline getirin. Olağanüstü durumlarda da günlük olarak değişitirin.

Exit mobile version